top of page

Çocukluk Çağı Kekemeliği İle Olumsuz Duyguların İlişkisi



Kekemelik, konuşma akıcılığında istemsiz duraksamalar, tekrarlar ve uzatmalarla kendini gösteren bir konuşma bozukluğudur. Genellikle 2-6 yaş arasında başlar ve çocukların yaklaşık %5’inde görülür. Bu dönemde kekemelik, gelişimsel bir süreç olarak da değerlendirilebilir; ancak bazı çocuklarda kalıcı hale gelebilir.


Kekemelik sadece fizyolojik bir durum değil, aynı zamanda çocuğun duygusal dünyasını da etkileyen bir süreçtir. Özellikle kalıcı kekemeliği olan çocuklar, zamanla sosyal ortamlarda konuşmaktan çekinme, kendini ifade etmekten kaçınma, özgüven düşüklüğü ve kaygı gibi olumsuz duygularla karşı karşıya kalabilir. Bununla birlikte, kekemeliğin kendisi de bu olumsuz duygularla beslenerek daha da belirgin hale gelebilir.


Araştırmalar, kekemeliği olan çocukların akran zorbalığına daha açık olduğunu, öğretmen ya da ebeveynlerinden gelen aşırı düzeltmelerin ya da sabırsız tepkilerin çocuğun stres düzeyini artırabildiğini göstermektedir. Bu tür deneyimler, çocuğun kekemelikle baş etme becerilerini zayıflatabilir ve olumsuz duygu durumunu kronikleştirebilir.


Bu nedenle kekemelik terapisinde sadece akıcılığı arttıran yöntem/tekniklerle değil, aynı zamanda çocuğun duygusal ihtiyaçlarına da odaklanmak önemlidir. Güvenli bir iletişim ortamı sağlamak, çocuğun duygularını ifade etmesine izin vermek ve sabırlı bir yaklaşım geliştirmek, hem akıcılık hem de genel ruh sağlığı açısından büyük fark yaratabilir.


İşte tam da bu sebeple GEVEZE ekibi olarak çocukluk çağı/ergenlik dönemi kekemeliğinde olumsuz duyguları çalışırken uzmanlara ve ailelere destek olmak amaçlı “Kekemelik Duygu Defteri” ve “Kendimi ve Kekemeliğimi Tanıyorum” materyallerini sizler için özenle tasarladık.


İlgili materyallere mağazamızda erişmek için:







Konuyla işgili detaylı makale/yazılara erişmek için:




 
 
 

Comments


bottom of page